Kadın Hastalıklarında Endoskopik Ameliyatlar

Kadın Hastalıklarında Endoskopik Ameliyatlar

Kadın hastalıklarında endoskopik uygulamalar laparoskopi ve histeroskopi olarak ikiye ayrılır. Laparoskopi karın içinin bir endoskop ile gözlenmesi işlemidir. Laparoskopi önceleri sadece tanısal bir araç iken bugün neredeyse  jinekolojik operasyonların tamamı laparoskopi ile yapılabilir hale gelmiştir. Histeroskopi ise rahim için endoskopik olarak gözlenmesine verilen isimdir. Histeroskopi ile de bugün eskiden karın açılmasını gerektiren rahim anormallikleri kolaylıkla tedavi edilebilmektedir.

Kadın Hastalıklarında Laparoskopik Uygulamalar

Laparoskopik uygulamalar tanısal ve tedavi edici veya cerrahi laparoskopik uygulamalar olmak üzere ikiye ayrılır.

Tanısal Laparoskopi: Tanım olarak öyküsünde ve muayenesinde herhangi bir anormallik olmayan bir kadına kısırlığın nedenini ortaya koymak amacıyla yapılan laparoskopidir. Rahim filminde tüpleri açık olan bir kadında laparoskopide tüplerin tıkalı görülmesi çok nadirdir ve genellikle işlem sırasında tüplerde olan bir kasılma (spazm) nedeniyle olur. Hafif yapışıklıklar ve hafif endometriosisin ne derecede kısırlık nedeni olduğu ve tedavinin ne derecede faydalı olduğu tartışmalıdır. Bu bulguların görüldüğü olgularda tedavi nedeni açıklanamamış kısırlıktaki gibidir.

Cerrahi Laparoskopi: Muayene ve görüntüleme teknikleri ile saptanan bir hastalığın tedavisi veya hastalıklı organın alınmasına yönelik olarak yapılan laparoskopik uygulamalardır. Gebe kalabilirliği artırmak amacı ile yapılan laparoskopik uygulamalar; Adezyolizis, salpingostmi, ve fimbrioplasti: Yapışıklıkların ince ve teknik olarak açılabilecek durumda olmaları durumunda adezyolizis adı verilen laparoskopik yapışıklık açma işleminden fayda görülebilir. Tüp ve yumurtalıklar arasındaki normal anatomik ilişkinin tekrar sağlanmasından sonra kadının yaşı ve ek kısırlık faktörlerinin olup olmamasına bağlı olarak %30-60 arasında gebelik oranları bildirilmiştir. Laparoskopi sırasında kapalı olan tüplerin de açılma olasılığı vardır. Tıkalı tüplerin yerinde bırakılması tüp bebek uygulamasındaki gebelik oranlarını olumsuz olarak etkilemektedir.

Laparoskopik Endometriosis Cerrahisi

Laparoskopinin en sık kullanıldığı hastalıklardan biri endometriosistir. Kadın hastalıklarında Endometriosis hastalığı rahim içini döşeyen hücrelerin rahim dışında yerleşmesi ve üremesi ile ortaya çıkar. Hastalığın erken evresinde karın zarı üzerine barut yanığı tarzında lezyonlar vardır. Bu lezyonlar laparoskopi sırasında yakılarak veya lazer ile buharlaştırılarak giderilebilir. Daha ileri safhalarda yumurtalıklar içinde endometrioma adı verilen kistik yapılar oluşur. 

Endometriosis kistlerinin laparoskopik olarak alınması ile kısır çiftlerdeki gebelik şansı artmaktadır. Laparoskopinin yumurtalık kapasitesine zarar vermeyecek şekilde dikkatli yapılması çok önemlidir. Laparoskopik endometriosis cerrahisini takiben gebe kalamayan çiftlerin yaklaşık %50 sinde 6 ay içinde kendiliğinden gebelik oluşur. Kendiliğinden gebe kalamayanlarda ise 1 yıl bekledikten sonra tüp bebek yapılması gerekir.

Dermoid kistler

Dermoid kistler vücudun tüm dokularından parçalar içeren kistlerdir. Bunların içinde yağ, kıl, diş, sinir ve kas dokusu bulunabilir. Genellikle doğumdan önce bu hücrelerin yumurtalık içinde sıkışması sonucunda oluşurlar. Hangi nedenden dolayı büyüdükleri bilinmemektedir. Dermoid kistler özellikle 3-4 cm çapına ulaştıktan sonra alınmaları gerekir. Laparoskopik olarak çıkarılmaları oldukça kolaydır. Kadınların %15 inde her iki yumurtalıkta da dermoid kist olabileceğinden sağlam gibi görünen yumurtalığın da dikkatli bir şekilde incelenmesi gerekir.

Paraovarian kistler

Yumurtalığın komşuluğunda doğumsal artıklardan gelişen kistlerdir. Nadiren kötü huylu olma potansiyeli taşırlar. Büyük boyutlara ulaştıklarında alınmaları gerekir. Laparoskopik olarak çıkarılmaları kolaydır.
Kistadenomlar: Yumurtalık içinde gelişen ve kötü huylu olma potansiyeli taşıyan tümörlerdir. Ultrasonda sıvı ve katı yapıların beraber izlenmesi ile şüphelenilir ve kesin tanı kistin çıkarılması ile konur. Seröz ve müsinöz kistadenomlar en sık görülenleridir. Laparoskopik olarak çıkarılmaları kolaydır. Menopoza yakın olan kadınlarda yumurtalığın alınması daha doğru olan girişimdir. Daha genç olan kadınlarda ise sadece kist alınabilir ancak operasyon sırasında patolojik inceleme (frozen section) yapılıp kötü huylu olup olmadıklarının değerlendirilmesi gerekir.

Laparoskopik Myom Cerrahisi

Myomların önemli bir kısmı laparoskopik olarak çıkarılabilir.

Myomlarda operasyon endikasyonları aşağıdaki gibidir:
Boyut: Genellikle 6 cm yi geçmiş olan myomların ve yakın zamanda hızlı büyüme göstermiş olan myomların alınmaları önerilmektedir.

Kanama: Myomlar rahim iç tabakasına (endometrium) girmedikçe veya bası yapmadıkça kanamaya neden olmazlar. Rahim içine girmiş olan myonlarda eğer kanama da varsa boyutlarına bakılmaksızın cerrahi önerilir. Burada yapılacak olan cerrahi müdahale histeroskopik myomektomidir yani myom aşağıdan girilerek histeroskopi ile alınır.

Bası yakınmaları: Myomlar intraligamenter diye tabir edilen bir konumda oldukları zaman üreter adı verilen böbreklerden mesaneye idrar getiren kanallara baskı yapabilirler. Bu konumda olan bir myomun baskı semptomları verdiğinde alınması gerekir. Rahimin önünde gelişen myomlar mesane üzerine arkada gelişen myomlar ise rektum üzerine baskı yapabilirler.

Kısırlık: Myomlar genellikle kısırlık nedeni değildir. Ancak yapılan araştırmalarda kısırılığı açıklayacak hiçbir neden bulunmamış ise alınmaları gerekebilir. Genellikle 5 cm ve üzerinde olanların alınmaları önerilmektedir. Eğer rahim içine giren bir myom varsa ve çift gebe kalamıyorsa başka yakınma olup olmadığına ve myomum boyutlarına bakılmaksızın alınmaları önerilmektedir. 

Laparoskopik olarak myomlar alındıktan sonra 3 ay gebelik olmasına izin verilmez. Yapışıklık oluşma olasılığı karın açılarak yapılan myomektomilerden daha azdır. Laparoskopik myom cerrahisi myomların boyut ve yerleşimlerine bağlı olarak 1-3 saat sürebilir. Hasta genellikle hastanede 1 gün kalır ve ertesi gün taburcu olur.

Kadın Hastalıklarında Histeroskopik Uygulamalar

Klasik histeroskopi: Histeroskopi ışıklı bir teleskop yardımı ile rahim iç boşluğunun görüntülenmesine verilen isimdir. Tanısal veya tedavi edici amaçla yapılabilir. Tanısal amaçla bugün büyük çoğunlukla ofis histeroskopi’den yararlanılmaktadır. Tedavi edici amaçla yapılan histeroskopilerde genellikle anestezi verilir ve rahim içine rahim ağzı genişletildikten sonra elektrorezektöe adı verilen bir alet sokulur. İşlemin genel anestezi altında yapılması tercih edilir. Bu alet yardımı ile rahim içindeki perdeler kesilebilir (septum inziyonu), büyük polipler ve myomlar çıkarılabilir. Ayrıca rahim içi yapışıklıkları da açılabilir. Histeroskopi ile rahim iç tabakasını döşeyen hücre tabakası (endometrium) çıkarılarak aşırı kanaması olan ve artık çocuk sahibi olmak istemeyen kadınlar tedavi edilebilir. 

Ofis histeroskopi: Histeroskopi işleminin muayenehanede ve anestezi gerektirmeden yapılmasına ise ofis histeroskopi adı verilmektedir. 

Ofis histeroskopide rahim ağzını genişletmeden rahim içine kolayca sokulabilecek çok ince aletler kullanılmaktadır. Ofis histeroskopi önceleri sadece tanı koymak amacı ile uygulanmasına rağmen son yıllarda rahim içinde görülen pek çok anormalliğin tedavisinde de kullanılır hale gelmiştir. Ofis histeroskopi en çok anormal kanamalarda, kısırlığın değerlendirilmesinde, rahim içi yapışıklık, ve küçük myom ve poliplerin alınmasında kullanılır. Ofis histeroskopi ile septum adı verilen rahim içinde doğuştan olan perde ya da duvarların da kesilmesi de olanaklıdır. İpi rahim içimne kaçmış olan rahim içi araçların (spiral) çıkarılmasında da ofis histeroskopiden yararlanılır. Menopoz öncesinde ve menopoz sonrasındaki anormal kanamaların tanısında ofis histeroskopi son derece yararlıdır. Rahim içindeki polip, myom, veya tümörler histeroskopi ile kolayca görülür. Bunların bazıları histeroskopi ile alınabilir. Bazılarında ise uyutarak ve daha geniş çaplı bir histeroskopi veya daha büyük bir operasyon gerekebilir.

Kısırlığın değerlendirilmesinde histeroskopi son derece önemli bir yöntemdir. Rahim içindeki yer kaplayan lezyonlar veya yapışıklıklar kısırlık nedeni olabilir ve bunların önemli bir kısmı histeroskopi ile tedavi edilebilir. Tüp bebek tedavisi öncesinde özellikle rahim filmi olmayan kadınlarda histeroskopi ile rahim iç boşluğunun normal olduğunun teyid edilmesi önemlidir. Özellikle daha önce başarısız denemeleri olan çiftlerde histeroskopinin önemi daha da fazladır. Yapılan bazı çalışmalarda daha önce 2 veya daha fazla tüp bebek başarısızlığı olanlarda histeroskopide %50 oranında rahim iç boşluğunda anormallikler görülmektedir. Bunlarda en önemlileri endometrit, polipler, yapışıklıklar ve fazla derine uzanmayan septumlardır (rahim içi perdesi). Bu anormalliklerin tedavisi ile sonraki tüp bebek uygulamalarında gebelik oranları normal düzeye çıkarılabilmektedir.

İlgili Birim Doktorları:

Op. Dr. Rabia Yıldırım AKBAŞ

Op. Dr. Nil BİLGEN

Op. Dr. Adnan ŞİMŞEK

Op. Dr. Sadullah YESEVİ